Psikoloji, insanı ve davranış biçimlerini anlamakla başlar. Psikoloji bilimi bu konuda insan zihnini ve ruhunu anlamlandırmaya çalışmaktadır. İnsan kompleks bir canlı türüdür. Kişilik değişkenlerini en iyi analiz eden kişi Carl G. Jung’tur. Jung felsefesi ile bu analiz sonucunda ortaya çıkan ise Persona ve Gölge kavramlarıdır. Bu kavramlarda insani çıkarımlar yapmak bilim ve psikolojinin öncelikleridir.

Persona ve Gölge
Persona ve Gölge

Persona ve Gölge nasıl tanımlanır?

Persona’ya bakış

“Tehlike, insanların personalarıyla özdeşleşmesidir.

Bir profesör ders kitabıyla, bir tenor sesiyle…

Sonuç, insanların ne düşündüğüne aşırı derecede önem veren tamamen persona olan sığ, kırılgan ve uyumlu kişilik türü olabilir.”  

Carl G. Jung bu sözleriyle insanı ve Personayı net bir şekilde tanımlamış.

Persona, kişinin yalnızken başka, sosyal ortamlarda başka bir ruh haline bürünme halidir. Yani bunu her sabah evimizden çıkarken taktığımız maske olarak da tanımlayabiliriz.

İnsanın başkalarıyla birlikteyken sergilediği tavırlar ile kendi başınayken yaptığı davranışlar aynı değildir! Bu gayet normaldir. Evimizdeki gibi konuşup giyindiğimiz bir iş ortamı düşünülemez. Aslında o gün sosyalleşeceğimiz yere göre kullanacağımız pek çok maskeye sahibizdir. Persona da bir bakıma bizim maske dolabımızdır. Yani işimizde, katılacağımız bir yemekte ya da arkadaşlarımızla geçirdiğimiz saatlerde hep birer maskenin ardındayızdır. Dışarıda herkes maskeli olduğuna göre bunda bir sorun yok. Tabi eve gidince maskemizi dolaba geri koyduğumuz sürece!

Benzerlikler

Personayı araştırırken daha önce yazdığım Narsisizm-kişilik bozuklukları adlı yazıdaki psikolojik rahatsızlıkla pek çok benzerlik fark ettim. Narsisiztler de aynı Persona da olduğu gibi kendilerini olduklarından farklı gösterip çevrelerindeki insanları etkilemek için pek çok maske kullanırlar. Normalde karamsar ve içe kapanık olmalarına rağmen dışarıya karşı bunun tam tersini sergilerler.  Persona her insanın az ya da çok sahip olduğu bir özelliktir.

Okuduklarınız pek çoğunuzda samimiyetsizlik ve sahtekarlık izlenimi yaratabilir. Fakat sosyal çevrelerde kabul görmek için çoğu zaman Personayı kullanmak mecburiyetindeyiz.

Dozunda kullandığımız sürece sıkıntı yok!

Persona’nın sıkıntılı tarafı taktığımız maskelerin alışkanlık yapıp yalnız kaldığımız anlarda da takmaya devam etmemizdir.

Persona ve Gölge - Maskeler
Persona ve Gölge – Maskeler

Persona, kişiyi tamamen ele geçirerek ona zarar verecek kadar kötü bir hale de gelebilir.  Fakat kendine zarar vermesinden daha korkutucu olanı kişinin Persona nedeniyle başkalarına zarar vermesidir.

Jung Persona hakkında şunları söylemiştir.

“Persona bir yandan başkaları üzerinde belli bir izlenim bırakmaktır. Diğer yandan ise bireyin gerçek doğasını gizlemek için tasarlamıştır.”

“Bireyin gerçek doğasını gizlemek”

Tanımlamanın bu kısmı Persona için çok önemlidir. Persona sadece sosyal ortamlara girmek için değil kişinin gerçek niyetini gizlemek içinde kullanılabilir. Bu duruma pek çok örnek verilebiliriz. Örneğin, Güler yüzlü ve iyi niyetli görünüp dolandırıcılık yapmak. Çekiciliğini veya yakışıklılığını kullanıp insanları masum öldürmek. Dost canlısı, sırdaş gibi görünüp kişinin arkasından konuşmak gibi. Bu gibi durumlara çevremizde sık sık rastlarız. Nasıl bu kadar kötü olabilir diye şaşırdığımız bu insanlar hem Persona hem de gölgenin esiri olmuş kişilerdir.

Personanın kötülüğe varan saplantısı Gölgeyle birlikte daha da korkutucu boyutlara varabilir. Her ikisini de dengede tutabilmek için Persona ve Gölge ilişkisini anlamak gerekir.

Gölge’ye bakış

Personayı anlamak için Gölgeyi bilmemiz gerekir. Jung’un Gölge konsepti insanın tamamen kötü ya da iyi olmayacağından bahseder. O kadar kötü insanlar görürüz ki onun benliğinde iyi olan hiçbir kavramı barındırmadığını düşünürüz. Oysa aynı kötü insanı kucağında bir kediyi severken de görebiliriz. Bize dünyanın en iyi insanı gibi görünen biriyle sohbet ederken. Birden yanından geçen biri hakkında kötü sözler söylediğini duyarız. Biz onu şaşkınlık içinde izlerken o bize dönüp eski iyi haliyle konuşmasına devam eder. Ama biz artık onun “iyi” insan olduğu hakkında şüpheye düşmüşüzdür.

Jung’a göre her insanın içinde barındırdığı karanlık bir yanı vardır.

Jung bu karanlık tarafa “Gölge” adını vermiştir.  Gölge bizlerin kötülüğe meyilli olan yüzümüzdür. İnsan, toplumla uyum içinde yaşamak için Gölgeyi dozunda kullanmalıdır. Her insan zaman zaman kötülük yapma dürtüsüyle savaşır. Bu savaşın kazananı her halükarda vicdan olacaktır. İyilikte kötülükte vicdan terazisinde tartılır. Kişiye ve karaktere göre değişen bu kötü olma isteğinin nedeni ikinci benliğimiz olan Gölgemizdir.

Saf iyilik ya da saf kötülük mümkün değildir

Jung’un tezine objektif olarak bakıldığında ise hiç kimse saf iyi ya da saf kötü değildir. Bir insanın tamamen iyi olması ve gölgesinden kaçabilmesi mümkün değildir. Bunu inkar edip “ben tamamen iyiyim” düşüncesine kapılmak mevcut durumu daha da kötü hale getirebilir.

Gölge hakkında Jung şunları söylemiştir.

“İnsan ne yazık ki bir bütün olarak hayal edildiğinde ne daha az iyi ne daha az kötüdür. Her insan içinde bir gölge taşıyor. Bu gölge kişinin bilinçli yaşamında ne kadar az somutlaşıyorsa o kadar karanlık ve yoğun oluyor.”

Bir insanın gerçekten iyi olduğunu anlaması için kötülük potansiyelinin farkında olması gerekir. Gölgemiz bizi her yerde takip eder çünkü güneşin olduğu her yerde gölgede vardır.

Jung’un gölge konseptine pek çok benzetme yapabiliriz. Ama benim aklıma ilk gelen Nazi Almanya’sı dönemi ve tabi Hitlerdir. Adolf Hitler ikinci dünya savaşı döneminin en acımasız tiranlarından biridir. Emrindeki Nazi askerlerinin çocuk ya da yaşlı demeden sadece Yahudi oldukları için pek çok insanı vahşice katlettiği utanç verici bir dönem. Oysa bu katliamı yapan askerlerin de eşleri, evleri, çocukları ve merhamet gösterdikleri yaşlıları vardı. Günün sonunda akşam yemeği için masadaki yerini alan iyi aile babasıydı çoğu. Tüm gün öldürdükleri çocukların gözlerine nefretle bakan ama akşam eve geldiğinde kendi çocuğuna şefkatle sarılan kendileri miydi yoksa Gölgeleri mi.?

İnsan etrafındaki kötülerle mücadele etmeden önce kendi içindeki kötüyle başa çıkmayı bilmelidir.

“Kişi; ışık figürlerini hayal ederek değil, karanlığı bilinçlendirerek aydınlanır.”

Persona ve Gölge arasındaki ilişki

Persona ve Gölge konseptinin hiç görülmediği bir kesim var mıdır?

Gölgeyi bilinçlendirmezsek ve taktığımız maskelerin bağımlısı olursak, kendimizi ait olmadığımız ortamlarda tutmaya zorlarsak ne olur?

Persona insanın yüzeyde tuttuğu ve her fırsatta gösterdiği yanıdır. Kişi personayı çevresindekilere ne kadar iyi, mutlu ve başarılı olduğunu göstermek için kullanır.

Gölge ise insanın derinliklerine gizlendiği tarafıdır. Eğer insan Gölgenin olduğu yerde kalmaktan memnun olur ve bunu çıkarları için kullanırsa işte o zaman Gölge onu ele geçirmiş demektir.

Persona ve Gölge, birbirine zıt gibi görünen bu iki kavramın ortak bir noktası vardır. İkisinde de aşırıya kaçıldığında tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir.

Çocukluğumuz, hayatımızda kısacık bir dönemde olsa maskelerin ya da kötülüğün etkisinden uzak olduğumuz tek dönemdir.

Çocukluğumuzda çevremizle olan ilişkilerimizde Personaya ya da Gölgeye ihtiyaç duymayız. Kendimizi olduğumuz gibi yansıtırız ve hakkımızda kimin ne düşündüğü pek de umurumuzda olmaz. Nasıl göründüğümüz veya söylediğimiz sözlerin insanlar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı gibi endişelerimiz de olmaz.

Çocukluğumuzu özlemle anmamızın sebebi de budur. Çünkü maske takmadan Gölgeyi kullanmadan yaşamanın mutluluğu başkadır. Biz ne kadar mutlu olduğumuzu söylersek söyleyelim çocukluk döneminde yaşadığımız mutluluğun keyfini hep özlemle hatırlarız.

Birine çocukluğumuzdan bahsederken hep gülümseyerek anlatırız, çünkü saf iyilik sadece o dönemde içimizdedir.

Yaşam yolculuğu, doğduğumuz andan itibaren adımlamaya başladığımız hayatın ta kendisidir.

Sonuç

İyi ve kötü olmak bizim onları ne şekilde kullandığımızla alakalıdır. Bunu dengede tutmak yine biz insanların elindedir, us ve farkındalık gelişimiyle birlikte iyilik ve kötülük arasında denge kurmak mümkündür.

Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.

Benzer Gönderiler