Lilith efsanesi bilindiği üzere bir çok kaynakça da ve kutsal kitaplarda da geçer. Adem’in ilk eşi Havva olarak bilinse de aslında ilk kadın Lilith’tir. Adem çamurdan, Lilith ise tozdan yaratılmıştır. Bu nedenle Lilith Adem’den daha özensiz yaratıldığını düşünür. Adem ile yaradılışlarını eşit olması gerektiğini düşünür. Bu düşüncesini Adem’e anlatmaya karar verir. Adem onu dinlemez bile, görevinin bu olduğunu ve ona itaat etmesi gerektiğini söyler.
Lilith bu seferde düşüncesini Tanrıya söyler.
Tanrı Lilith’e sorar;
– Neden Ademle birlikte olmak istemiyorsun?
Lilith Tanrıya, Ademin ona karşı üstünlük kurduğunu ve her şeyi onun istediği gibi olması gerektiğini düşündüğünü söyler. Hatta cinsel ilişki anında bile Ademin isteklerine göre davrandıklarını söyler. Onunla eşit şartlarda yaratıldıklarını, ikisini de aynı çamurdan yapıldığını ve bunun adil olmadığını anlatır.
Tanrı bu sözleri önemsemez, görevinin erkeğini mutlu etmek olduğunu ve bunun için yaratıldığını söyler. Ama Lilith kendisine sunulan bu sıcak mutlu yuvadan artık sıkılmıştır. Cennetten ve Ademden ayrılmaya karar vermiştir. Bunun için bir tek yol vardı, tanrı onları yarattığında cennette yaşayabilmeleri için bazı kurallar koymuştur. Bunlardan birisi de tanrının yasaklı adını söylemektir. Lilith cennetten çıkabilmek için yapması gerekeni yapar ve Tanrının yasaklı adı “YVHV” yı söyler..
Bunu duyan Tanrı çok sinirlenir ve Lilith’i cennetinden kovar.
Lilith dünyaya gönderildi
Verilen cezaya çok sevinen Lilith Kızıldeniz yakınlarında bir mağaraya yerleşir. Burada şeytan ve cinler ile arkadaşlık kurup onlarla ilişkiye girer. Özgürce yaşayan Lilith her gün 100 tane çocuk doğurup gönlünce yaşamaya başlar. Hayatından çok memnun olan Lilith artık günlerini huzur içinde geçiyordur. Adem ise cennette çok mutsuzdur. Her gün Tanrıya gidip ona Lilith’i geri getirmesi için yalvarıp ağlayıp yakınır.
Tanrı Ademin bu haline acır ve Lilith’e cennete dönmesi için 3 melek gönderir. Fakat Lilith dünyada çok mutlu olduğunu ve cennete bir daha dönmeyi düşünmediğini söyler. Emrine karşı gelinen Tanrı ona büyük bir ceza verir. Meleklerine Lilith’in bundan sonra doğuracağı bütün çocukları öldürmelerini söyler. Lilith bunu önemsemedi, nasıl olsa her gün yüz çocuk doğuruyordu. Bir süre sonra her gün yüz çocuğu ölen Lilith evlat acısına daha fazla dayanılmaz hale gelir. Tanrıya o kadar sinirlendi ki hamile kalan her kadını ve doğan her çocuğu öldürmeye yemin eder. Sadece melekler tarafından korunan kadın ve bebekleri öldüremiyordur.
Diğer yandan içinde kalan bir uhde olan Adem’den çocuk doğurma isteğine karşı koyamaz hale gelmiştir. Lilith, bir gün gizlice cennete geri döner. Ancak Adem’in yanında başka bir kadın vardır. Bu gördüğüne üzülür ve çok sinirlenir. Adem uyurken onunla ilişkiye girip onun tohumlarını çalar. Artık Adem’in çocuklarını doğurur. Lilith çocuklarına “Lilyum” adını verir. Doğan çocuklar kutsal sayılmaktadır. Ama Lilith erkek bebekleri 8 gün, kız bebekleri ise 20 gün içinde öldürmeye çalışır. Bu süre içinde öldüremedikleri bebekler ise yaşama hakkını elde etmiş olur.
Adem’in cennetteki zor zamanları
Lilith’in cennete dönmeyeceği kesinleşince Tanrı Adem’in ihtiyaçlarını giderecek başka bir kadın yaratmaya karar verir. Bir süre düşünüp taşındıktan sonra Adem’e kaburga kemiğinden bir parça vermesini söyler. Adem söyleneni hemen yerine getirir. Kısa süre sonra Ademin yanına güzel bir kadın gelir. Bu kadın aynı Lilith’e benziyordur. Bir tek farkla, adının Havva olduğunu söyleyen kadın saygılı ve itaatkardır. Adem Havva’ya hemen aşık olur. O günden sonra Havva ve Adem cennette huzur içinde yaşamaya başlarlar.
Lilith’in aksine Havva her söylenileni yapıyor Ademin bir dediğini iki etmiyor onu mutlu etmek için her şeyi yapıyordur. Çünkü Tanrı Havva’yı Adem’in kaburga kemiğinden yaratmıştı.
Diğer yanda sürekli evlat acısı çeken Lilith onların bu mutluluğuna daha fazla dayanamadı. Yılan kılığına bürünüp cennete geri döner. Havva’ya dostluk kurup ağaçtan kopardığı elmayı uzatır. Havva elmayı Adem ile birlikte yemek istediğini söyler. Çünkü Tanrı onu böyle yaratmıştır. İkisi de elmadan birer ısırık alır ve olanlar olur. Tanrının onlara asla yemeyin dediği bu meyveden yiyen Adem ve Havva’ya Tanrının gazabı korkunç olur. İkisini de cennetinden kovar ve onları birbirlerinden ayırarak dünyaya hiç bilmedikleri yerlere atar.
Lilith efsanesi Sistina Şapelinde
Michelangelo nun Lilith efsanesi yorumu
Bu efsane yüzyıllardır anlatılmaktadır. Michelangelo, Sistina Şapeli’nin duvarlarında bu efsaneyi resmetmiştir. Gustav Klimt de Michelangelo dan etkilenmiştir. Tanrının yarattığı ilk kadın olan Lilith bazı kesimler tarafından ilk feminist olarak kabul görmektedir. Kimileri onun şeytan odluğunu da düşünür.
Lilith’in Tanrıdan intikam almak için bunca kötülüğü yapıp yapmadığını bilemeyiz. Oysa ki bazı kültürlerde doğum esnasında ölen kadın ve bebekleri onun öldürdüğü düşünülmektedir.
Lilith efsanesi, kadınların özgürlükleri için büyük çaba harcayarak ölümü dahi göze aldıklarının kanıtıdır. Lilith bu anlamda Tanrıya karşı çıkan ilk insandır. Bu nedenledir ki, süregelen dinlerde kadın erkekten her zaman aşağı bir kısasta tutulmuştur.
“Mitolojide kadın olarak aklına ilk kim gelir” diye sorulduğunda, aklıma ilk gelen Lilith’tir. Lilith büyük bir özgürlük savaşçısıdır. Fakat nasıl Adem ve Havva efsanesine inanmıyorsam Lilith’e de inanmıyorum.
Sizlere Lilith’i basite indirgeyerek anlatmaya çalıştım, detayları çok olan bu efsaneyi blogum’da masalsı bir dille ifade etmek güzel olur diye düşündüm. Umarım beğenirsiniz.
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.