Yanlış Zigot ne demek?
Clarissa P. Estes‘ in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında anlattığı küçük bir bölümdür Yanlış Zigot. Daha sonraları başucu kitaplarım arasında yerini almıştır.
Yanlış Zigot’ u anlatmadan önce kısaca kitabın yazarından ve içeriğinden bahsetmek doğru olur.
Clarissa P. Estes USA Indiana’da doğmuştur. Eğitimini Jungiyen Psikanaliz üzerine yapmıştır. Jungiyen analiz; C. G. Jung tarafından kurulan Analitik Psikoloji/Kompleks Psikolojisi Okulu’nun yaklaşımlarını içerir. Daha sonraları bu kuram Jung psikolojisi olarak adlandırılmıştır. Clarissa P. Estes daha sonra Kültürel ve aşiret grupları sosyal ve psikolojik desen çalışması etno-klinik doktorasını tamamlamıştır. Ruhun yolculuğu olarak tanımlanan bir çok kitabın yazarı olan Clarissa P. Estes’ in kitapları 37 dilde yayımlanmıştır.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan Kadınlar vahşi kadın arketipine (Arketip; Mitolojideki her karakter, günümüz insanın temsili bir gölgesidir. Bu nedenle her mitolojik karakter, bir arketip olarak nitelendirilir. Örneğin Zeus, gücün ve otoritenin bir simgesidir. Sadece mitolojilerde değil masallarda da benzer bir olgu vardır.) dair mit ve öykülerden oluşan bir kitaptır. Kurtların ve kadınların talihsiz bir kader ortaklığı vardır. Kadınlar doğdukları andan itibaren baskı altında tutulmaya çalışılmıştır. Kurtlar ise vahşi hayattan koparılıp evcileştirilmek istenmiştir.
Vahşi hayat ve vahşi kadını birbirine benzeten yazar, ikisinin de soyunun tükenmekte olduğunu, zaman içinde kadına özgü içgüdüsel doğanın yağmalandığını anlatmaktadır.
Clarissa P. Estés, Kurtlarla Koşan Kadınlar’da 19. yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkmasını ve bu kopuşun kadın üzerinde yaptığı dejenerasyonu anlatıyor. Yazara göre kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olmalıdır. Kadının içinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabaniliğinde yattığı savını ileri süren Clarrisa P. Estes kadının çoğu zaman farkında olmadan içselleştirmek zorunda kaldığı eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
Gelelim Yanlış Zigot’a
İçine doğduğunuz aileden farklı olduğunuz hissini sık sık yaşıyorsunuz. Düşünceleriniz hayata bakış açınız aile bireylerinden çok farklı, ne yaparsanız yapın kabul görmüyorsunuz. Aileniz size yabancı gibi davranıyor ve sizde kendinizi başka bir evde misafir gibi hissediyorsunuz. Ne o ailenin bireyisiniz ne de başka bir ailenin. Bütün bu karmaşanın ortasında kaybolmuş küçük bir çocuk olarak büyüyorsunuz.
Sanki tüyleriniz ve pullarınız var, aileye sonradan eklenmiş çirkin ördek yavrusu gibisiniz. Kendinizi başka bir kadına ya da adama daha yakın hissediyorsunuz ve hep içinizden keşke benim annem o olsa diye geçiriyorsunuz. Sizin iyi vakit geçirme fikriniz ile onların sizi hayal ettikleri yer arasında koca bir okyanus var. Onlar size kendilerinin istediği hayatı yaşamanız ile ilgili baskı yaptıkça sizin gözleriniz hep uzaklarda. Ailenizdeki durum sizin içinde böyleyse, o zaman siz yanlış zigot sendromu kurbanısınız demektir.
Öyküye göre; Zigot perisi bir gece ailenizin yaşadığı şehrin üzerinden geçerken ailelere verilecek zigotlardan birini yanlışlıkla gitmesi gereken yerden biraz öteye düşürdü. Siz daha ne olduğunu bile anlamadan olması gereken anne babanızdan çok farklı bireylere evlat oldunuz. Hani şu çocuklarına hep sevgi dolu sözler söyleyen, yaşadıkları evin bahçesinden kahkahalar yükselen aile, uzaktan özlemle izlediğiniz o insanlar. İşte bütün bunların nedeni küçük bir hata sonucu yanlış aileye çocuk olarak gelmenizdir.
Oysa sizin istediğiniz tek şey biraz sevgidir
Sizin bütün istediğiniz sevgidir, onların istediğiyse huzur. Siz sevgi istedikçe onlar huzursuz olur. Bunun altında yatan neden aileyi oluşturan iki kişinin yani anne ve babanın kendi sorunları ve gerçekleridir. Bu gerçekler zihinsel ve psikolojik ya da duygusal acıların yarattığı travmalardan olabilir. Aile bireylerinden birinin kişilik bozukluğu (Narsisizm-kişilik bozuklukları) nedeniyle yarattığı baskıların nedeni yanlış zigot olabilir. Aile içindeki bu baskı genellikle en zayıf görünen kişiye uygulanır. Bunlar genellikle çocuklar olur. Henüz bir davranış sergilemeden suçlanırlar. Evin içinde yaşanan en ufak bir kazanın suçlusu yanlış zigottur. Ailenin keyfini kaçırmayı planlamasa bile ne olursa olsun yanlış zigot’un olduğu her yerde keyifler kaçacaktır.
Yanlış Zigot sendromu
Ailede dışlanmış olanlar yanlış zigot sendromu olanlardır. Farklı olduğu ve bu farktan hoşlanılmadığı manipülesini hayatlarının her anında yaşarlar. Bu durum aile yapısı ve ebeveyn yönlendirmelerinin oluşturduğu baskı ile gün yüzüne çıkar. Çocuklar gibi diğer aile bireyleri üzerinde benzer baskılar oluştuğu hissedilir. Çünkü yanlış zigotun varlığı herkesi huzursuz eder ve aile bireyleri farkında olmadan bile olsa onu dışlar. Bu durumda da bireyler bir şekilde bu baskıdan kurtulmanın yolunu ararlar. Annenin yanlış zigota olan iyi ya da kötü tutumu diğer çocukları da etkiler. Bir çıkış yolu bulamadıklarında ise aile içindeki kaos oluşur ve bireylerin kavram ve konumları farklı boyuta ulaşır. Kendilerinin yanlış zigot olmadıklarına dair ispat etmenin yollarını ararlar.
Çirkin ördek yavrusu
Kendini yanlış zigot olduğuna inandırmak
Ailenin diğer fertleri kabul görürken siz hep dışlandığınızı hissedersiniz. Yaptığınız hiç bir şeyin onay görmediğini fark edersiniz. Dışlandığınızı net bir şekilde hissedersiniz. Bu gibi anlarda sizi yok sayıyorlarsa siz yine yanlış zigotsunuz.
“Neden ailem böyle değil? Yaptığım hiç bir şeyi neden beğenmiyorlar? Beni neden sevilmiyorum?” gibi benzer pek çok düşünce gelip geçer. Bütün bunların sebebi genellikle anne ile çocuk arasındaki kopukluktur. Bu durum zamanla ailenin diğer üyelerine de sirayet eder.
Bu sorular yanlış bir aileye doğduğunuz düşüncesini doğurur. Yaşam boyunca sürekli aklınıza gelir. Bu soru sürekli olarak kafanızın içinde dolaşır. Yanlış zigot sendromu, hayatın bize yaptığı kötü bir şaka gibidir.
Konuyu toparlamak gerekirse
Yanlış Zigot sendromu sadece çocukla ilgili değildir. Anne / baba ve çocuğun doğrudan ilişkilendirildiği bir psikolojik sorundur. Manipüle edilen ve manipüle eden arasında bir bağ vardır. Yanlış zigota benzer bir durumda Munchausen sendromudur. Her iki durumda da sorunlu olarak gösterilen çocuk olsa da, asıl sorun anne ve babalardadır.
Sonuç
Vahşi olmayan aile sadece kendisi için bir şeyler ister, yanlış zigotta bunun ne olduğunu bulmaya çalışarak yaşar. Ta ki kendi iç dünyasında ne istediğini fark edene kadar.
Oysa gerçek çok basittir, onlar sizden onlar gibi olmanızı isterler. Sizin asla onlar gibi olmayacağınızı bile bile bunu sizden yine de isterler.
Son olarak bende bir yanlış zigot’um. Belki de hepimiz bir yanlış zigot’uz.