Nardugan, her yıl 21 Aralık’ta eski Türkler arasında kutlanan bir bayramdır. Bu bayram ay takvimine göre kutlanır. Türklerin kutladığı diğer bayramlar olan Paktıgan ve Koçagan bayramlarıyla da uyumlu olan Nardugan’ın, gündönümüne dayalı bayramlarla birlikte üçlü bir yapının parçası olduğu görülmektedir. Nardugan, Moğol dilindeki Nar (Güneş), Türk dilindeki Tuqan (Doğan) sözcüklerinden oluşmuştur. Tatarlar bu bayrama Koyaş Tuğa yani Güneş Doğan günü derler. Başkurtlar, Udmurtlar Nardugan veya Mardugan, Mişer Tatarları Raştua, Çuvaşlar Nartavan ya da Nartukan, Zırizyalar Nardava, Mokşalar Nardvan adını verirler. Kaynak: Vikipedia
Nardugan gibi şükretme ritüelleri Ay takvimindeki düzene göre yapılır. Sümer ve Babil saray astronomları Ayın gökyüzündeki görünümüne ve devirlerine göre ay takvimini oluşturmuşlardır. Onlardan sonra da bir çok medeniyet ay takvimini kullanmaya devam etmiştir. Hatta gün ve geceler buna göre belirlenmiştir. İşte bu dönemlerde genellikle ekime dayalı uygulamalar yapılırmış. Böylece toprağın doğurganlığına inanılırmış.
Nardugan aslında “yer-su” kavramını temsil etmektedir. Yaz mevsiminin ardından toprak dinlenmeye geçer. Mevsim kışa döner. Günler kısalır ve geceler uzar. Ancak bu dönemde toprağın veriminin artması için gece ile güneşin savaştığı düşünülür. Savaşı da gecenin kazandığına inanılır. 21 Aralıktaki en uzun gecenin ardından geceler kısalmaya günler uzamaya başlar. Buna göre yeni ekim zamanı da ay takvimine göre belirlenir. Böylece birbirini takip eden iki ay arasında geçen zamandaki dolunay döngüsüne bakılır.
Her 21 Aralık geldiğinde bazı Orta Asya ülkelerinde Akçaağaçlar süslenerek Nardugan kutlanır. O günden sonra toprak canlanmaya ve ekilen tohumlar yerin altında filizlenmeye başlar. Bu aynı zamanda bereketin habercisi olarak da bilinir. Bu nedenle eski Türklerde Nardugan doğanın yeniden doğuşu olarak da kutlanır.
Diğer kültürlerde geçiş: Nardugan dan Noel’e
Noel, latincede “natalis” (doğum) kelimesinden türemiştir. Türkçe’ye de Fransızca “noil” (Noel zamanı) sözcüğünden aktarılmıştır. Galya dilinde ise “Noiohel “noio” yani yeni anlamına gelir. “Hel” ise güneş demektir. Bu kelimelerin birleşmesiyle yani “Yeni Güneş” kelimesi oluşur.
Bu gelenek daha sonra Hun Türkleri ile birlikte Avrupa’ya göç etmiştir. Avrupa’ya yayılması ile birlikte Noel, Hıristiyan dünyasında İsa’nın doğumuna denk gelen Milat olarak kabul edilmiştir. Her yıl 25 aralık 5 ocak arasında kutlanan Noel Yortusu aslında Hun Türklerinden Hıristiyanlara geçen bir gelenektir. Hıristiyan dünyası Nardugan bayramını Noel (Christmas) olarak değiştirmiş ve İsa’nın doğumunun kutlandığı bir bayrama dönüşmüştür. O günlerden günümüze kadar bu gelenek halen devam etmektedir. Aslında atalarımıza ait olan bu bayram Türkler İslam dinini benimseyince unutulmaya yüz tutmuştur. Dinler arası düşmanlıklar nedeniyle de İslam kültüründe yeni yıl yani Noel kutlamalarına yer yoktur. Miladi takvime geçildikten sonra 31 aralığı 1 ocağa bağlayan gece yeni yılın ilk günü olarak kutlanmaya başlayınca tüm dünya da yeni yılı karşılama bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Günümüzde Noel ve yılbaşı kutlamalarının olmazsa olmazı olan çam ağacı süslemeleri Nardugan bayramından kalan bir gelenektir.
Akçam ağacı (Akçaağaç) süslemenin önemi
Nardugan da ağaç süslemeleri
Tanrı Ülgen’e teşekkür etmek için düzenlenen Nardugan bayramı Akçaağaç olarak bilinen akçam ağacı sadece Orta Asya’da yetişir. Hayat ağacı olarak da bilinen akça ağacın dallarına kumaşlar bağlanır renkli kurdeleler ile süslenirdi. Halk altında şölenler düzenler büyük sofralar kurar yaşlıların eli öpülür dans edilip tüm gün eğlenilir ağacın altına hediyeler bırakılır ve Nardugan kutlanılırdı. Doğanın yeniden uyanışına saygı göstergesi olarak yeni yıl bu törenle karşılanırdı.
Türk mitolojisine göre tüm insanların hayat bulduğu Akçam ağacı (Hayat ağacı) yaşamın başladığı yerdi. Günümüzde halen halı kilim duvar süslemelerinde motif olarak rastladığımız bu özel ağacın Türk kültüründe yeri önemlidir. Ayrıca kaynaklara göre Şaman kültürüne göre Narduganın hiç bir döneminde tanrılara kurban sunma ritüeli yapılmamıştır.
Son olarak
Türk ve Anadolu tarihini en iyi bilenlerin başında Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ gelir. Onun anlatımları ve yazdığı kitapları sayesinde Nardugan kutlamalarını öğrendim. Ben onu “bilge ninem” diye severim. Nardugan’ın özünü, özelliğini öğrendikçe daha da sahiplendiğimi hissettim. Çünkü o gün gerçekten doğaya, güneşe, zamana saygı göstermemiz gerektiğine ve yaradılışın anlamının bu olduğuna inandım.
Yaklaşık 10 yıldır evimizde Nardugan bayramı kutlanır.
Bu özel bayramı elimden geldiğince ritüele uygun olarak kutlamaya çalışırım. Her 21 Aralık günü erkenden uyanıp önce güneşi selamlarım. Sembolik Akçam ağacımı özenle süslerim. O gün hiç bir canlıya saygısızlık yapmam. Basit bir yemekle Nardugan bayramını kutlarım. Gün 21 Aralıktan 22 Aralığa döndüğünde Nardugan duamı yaparım ve yine yeni günü selamlarım.
Nardugan duası
Niyet ediyorum.
Yenilenmeye niyet ediyorum.
Yeni bir yılla beraber,
Kendimi yenilemeye,
Kendimi dönüştürmeye,
Kendimle kendime katkı olmaya,
Kendimi onurlandırmaya,
Varlığımı kutsamaya,
Ruhumla ‘bir’lenmeye,
Okyanus olmaya niyet ediyorum.
Güzellikleri görmeye,
Güzelliklerle güzelleşmeye,
Sadeleşmeye ve şeffaflaşmaya,
Mutlulukla her yeni güne,
Her anıma kucak açmaya,
An’da ve ben de olmaya,
Tüm kalbimle niyet ediyorum.
Kutladığım tek bayram Nardugan kutlu olsun.
Güneşe saygıyla.